13 Eylül 2025 Cumartesi
Aziz Vasil Katedrali’ni ilk gördüğünüz an, sanki bir masal kitabının kapağını açmış gibi olursunuz. Kızıl Meydan’ın taş döşemeleri üzerinde, gökyüzüne uzanan renkli soğan kubbeler, Moskova’nın tüm hikâyesini tek bir kadrajda anlatır. Yaz güneşinde parlayan desenler, kışın karla kaplandığında başka bir şiire dönüşür. Rus mimarisinin cesur hayal gücüyle tarihin sert yüzü burada yan yana durur. Bir yanda çarların gölgesi, diğer yanda dindar bir “deli aziz”in öyküsü; hepsi bu yapıda iz bırakmıştır. İlk adımınızı atarken dar koridorlarda yankılanan sessizliğin bile bir anlamı vardır. İç mekânlarda duvarları kaplayan bitkisel motifler, ikonalar ve geometrik desenler her köşede sizi yeni bir ayrıntıyla yakalar. Dışarıdaysa formun ritmi, bir alevin yukarı doğru kıvrılarak yükselişini hatırlatır; gerçekten de bu katedral sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda üç boyutlu bir desen kitabıdır. Moskova’da gezilecek yerler arasında ikonik oluşu boşuna değildir; Kremlin duvarları, Devlet Tarih Müzesi ve GUM ile birlikte Kızıl Meydan’ın kalbini atır. St. Basil’s Cathedral (Aziz Vasil Katedrali) yalnızca fotoğraf için değil, Rusya’nın kültürel hafızasını anlamak için de eşsiz bir duraktır.
Aziz Vasil Katedrali, Moskova’nın tam merkezinde, Kızıl Meydan’ın güney ucunda, Kremlin’in doğu duvarlarına komşu konumda yer alır. Moskova Metro ağıyla ulaşım son derece kolaydır. Kızıl Meydan’a en yakın istasyonlar; Kırmızı Hat’taki Okhotny Ryad, Yeşil Hat’taki Teatralnaya ve Koyu Mavi Hat’taki Ploshchad Revolyutsii istasyonlarıdır. Bu üç istasyondan herhangi birinde inip meydana yürüyerek 5–10 dakika içinde katedrale ulaşırsınız. Havaalanlarından şehir merkezine Aeroexpress trenleriyle gelip metroya aktarma yapmak pratik bir çözümdür. Trafik yoğun olabildiği için taksi yerine metro çoğu zaman daha hızlıdır. Kızıl Meydan’ın güvenlik kontrolleri dönem dönem sıkılaşabilir; küçük bir sırt çantasıyla yürümek işleri kolaylaştırır.
Katedral, 1555–1561 yılları arasında Çar IV. Ivan’ın (Korkunç Ivan) emriyle, özellikle Kazan Hanlığı’nın fethi anısına inşa edildi. Resmi adı “Hendek Üzerindeki Meryem’in Koruyuculuğu Katedrali”dir; ancak Moskova’nın sevdiği “Aziz Vasil” adı, şehirde “kutsal deli” olarak bilinen Vasily Blazhenny’e atıfta bulunur. Mimarlara dair farklı rivayetler vardır; en çok “Barma ve Postnik” isimleri anılır. “Çar, katedrali bir daha kimse yapamasın diye mimarları kör etti” efsanesi ilgi çekicidir ama tarihçiler tarafından pek doğrulanmaz. 17. yüzyılda renkli dış süsleme ve ek şapellerle yapı bugünkü masalsı karakterini kazandı. 1812’de Napolyon’un Moskova’dan çekilirken katedrali havaya uçurma girişimine dair anlatılar popülerdir; yağmurun fitilleri söndürdüğü söylenir. 20. yüzyıl başında ise yapının yıkılması gündeme geldiğinde, restoratör Pyotr Baranovski’nin direnişi sayesinde ayakta kaldığı anlatılır. Sovyet döneminde müzeye dönüştürülen katedral, 1990’lardan itibaren zaman zaman dini törenlere de ev sahipliği yapar. Bugün, Kızıl Meydan ve Kremlin ile birlikte UNESCO Dünya Mirası alanının parçasıdır ve Moskova’nın en güçlü sembollerinden biri olarak varlığını sürdürür.
Aziz Vasil Katedrali, merkezi bir çekirdek etrafında örgütlenen dokuz şapel sistemiyle benzersizdir. Her şapelin üzerinde farklı desenlere ve renklere sahip soğan kubbeler yükselir; bu kubbelerin her biri adeta kendi hikâyesini anlatır. Plan şeması, bir yıldızın kolları gibi merkezden dışarı açılırken, dış siluette “alev gibi yükselen” bir hareket duygusu yaratır. Kırmızı tuğla gövdedeki beyaz taş ayrıntılar, çok katmanlı kemerler ve çadır çatılar (tented roof) Rus mimarisine özgü dramatik bir ritim sunar. İç mekânlarda duvar resimleri, bitkisel kompozisyonlar ve geometrik bordürler koridorları bir yürüyen desen galerisine çevirir. Dar geçitler ve küçük şapeller, mekân algısını sürekli değiştirir; her köşe yeni bir ikonastasis ya da freskle sizi karşılar. Renkli dış yüzey sanıldığı gibi orijinal değildir; 17. ve 19. yüzyıllardaki restorasyonlarla canlı palet güçlenmiştir. Katedralin özgün ahşap merdivenleri ve bazı gizli geçitleri, yapıyı bir keşif oyununa dönüştürür. Sonuçta Aziz Vasil, “tek bir katedral” olmaktan çok, birbirine bağlanan küçük kiliselerin coşkulu bir toplamı gibidir.
Katedrali ziyaret etmeyi planlıyorsanız aşağıdaki pratik notlar işinizi kolaylaştırır:
Aziz Vasil Katedrali fotoğrafçılar için bir renk cümbüşü sunar. Kızıl Meydan’ın taş döşemelerinden, katedrali ön plana alıp arka planda Spasskaya Kulesi ile dengeli bir kompozisyon yakalayabilirsiniz. Katedralin hemen güneyindeki Vasilevskiy Spusk eğimi, kubbeleri daha aşağıdan ve dramatik bir açıyla çekmek için idealdir. Zaryadye Parkı’ndaki Yüzen Köprü, geniş açıyla hem Moskova Nehri’ni hem katedrali aynı kadraja almanızı sağlar. Nehir kıyısındaki Moskvoretskaya kıyı şeridi, özellikle gün batımında güzel ışık verir. Altın saat (gün doğumu ve batımı) kubbelerin renklerini yumuşatır; mavi saat ise yapının konturlarını öne çıkarır. 24–35 mm aralığında geniş açı, meydan kalabalığıyla birlikte “mekân hissini” verir; 50–85 mm ile kubbe desenlerini yakında sıkıştırarak grafiği güçlendirebilirsiniz. Kışın kar yağışı sırasında uzun pozlama, düşen kar taneleriyle masalsı bir sonuç üretir. İçeride düşük ışık nedeniyle ISO ve sabitlenme önemli; duvara yaslanarak çekim yapmak işe yarar. En kalabalık saatlerden kaçınmak için sabah erken saatleri öneririm.
Moskova’ya giderseniz, Aziz Vasil Katedrali’ni listenizin en başına yazın; burada geçireceğiniz bir saat bile şehrin ruhunu anlamanız için yeterli olacaktır. Renklerin, desenlerin ve tarihin iç içe geçtiği bu yapıyı görmeden Moskova anlatısı eksik kalır. Eğer yolunuz Moskova’ya düşerse mutlaka uğrayın.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’daki uzun süre basına açık gerçekleştirilen kabine toplantısında Rusya-Ukrayna sürecine dair “askerî değil ekonomik yaptırım” vurgusu yaptı ve Putin ile Zelenskiy’nin en kısa sürede yüz yüze görüşmesi çağrısını yineledi. Trump, olası yeni yaptırımların “dünya savaşı anlamına gelmeyeceğini” ancak Rusya için ağır sonuçlar doğurabilecek bir “ekonomik savaş” olacağını söyledi.
Basına açık geçen maraton toplantıda Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, Başkan’ın “bugüne kadar çok sayıda çatışmayı durdurduğunu” öne sürerek Nobel Barış Ödülü’nü hak ettiğini dile getirdi; sözleri salonda alkış aldı. Toplantı boyunca kabine üyelerinin Başkan’a övgü dolu ifadeler kullanması dikkat çekti.
Trump’ın açıklamaları, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Kremlin’in Zelenskiy’i meşru lider olarak görmediği yönündeki sözlerinin ardından geldi. Washington cephesi bu söylemi reddederken, Trump bu çıkışı şov amaçlı bulduğunu ifade etti.
Trump yönetimi, sahadaki gerilimi askerî tırmanma yerine ekonomik baskı ile sınırlama stratejisini açık şekilde dillendiriyor. Bu yaklaşım; enerji, bankacılık ve ikincil yaptırımlar gibi Rus ekonomisinin hassas noktalarını hedef alma ihtimalini güçlendiriyor. Trump’ın doğrudan liderler zirvesi ısrarı ise diplomatik kanalların yeniden canlandırılmasına yönelik bir hamle olarak öne çıkıyor.
Editoryal not: Bu haber, Beyaz Saray’daki 26 Ağustos 2025 tarihli kabine toplantısından sonra farklı ve güvenilir kaynaklarda yer alan beyanların derlenip doğrulanmasıyla hazırlanmıştır. Kaynaklar: Reuters, Newsweek/Yahoo Finance/Arab News, PBS, Jennifer Jacobs’ın X paylaşımı, RealClearPolitics/Washington Times, Rusya Dışişleri Bakanlığı kayıtları ve The Daily Beast.
Fenerbahçe teknik direktörü Jose Mourinho, Benfica ile oynanacak Şampiyonlar Ligi play-off rövanşı öncesi Portekiz’de A Bola’ya konuştu ve kulübün yaz dönemindeki transfer planlamasına dair çarpıcı mesajlar verdi. Mourinho, “pazara çok az dokunduğunu”, iki yeni ismin de play-off listesi kapandıktan sonra imzalandığını hatırlatıp “Eğer bu eleme en önemli şey olsaydı, oynaması için biri gelirdi” diyerek serzenişte bulundu.
Sporting’in kanat oyuncusu Geny Catamo hakkında çıkan haberler sorulduğunda Mourinho, “Catamo’nun Fenerbahçe’nin listesinde olduğunu sanmıyorum. Dürüst olmak gerekirse bir liste olduğunu da sanmıyorum” ifadelerini kullandı. A Bola, sarı-lacivertlilerin Catamo için 20 milyon avro seviyesinde bir teklif sunduğunu, Sporting’in ise bunu geri çevirdiğini aktardı.
Fenerbahçe, Lizbon’daki rövanş için 24 kişilik kafile ile yola çıktı. Mourinho’nun seçiminde iki eski Benficalının da yer aldığı belirtildi.
Not: Açıklamalar, 26 Ağustos 2025’te yapılan Benfica maçı öncesi basın toplantısında kayda geçti.
Soğuk hava, düşük nem ve kapalı mekân ısısı… Kış aylarında cildimizin en büyük düşmanı işte bu üçlü oluyor. Özellikle yüz, dudaklar ve eller hızla kuruyarak pul pul bir görünüme yol açabiliyor. Peki, kışın cilt kuruluğunu en aza indirmenin pratik yolları neler?
Andro Haber’de yayımlanan “Kış Aylarında Cilt Kuruluğu Nasıl Önlenir?” başlıklı makale, günlük yaşamda kolaylıkla uygulanabilecek etkili ipuçları sunuyor.
Andro Haber’in hazırladığı içerik, sadece genel bilgiler sunmakla kalmıyor; aynı zamanda günlük rutininize kolayca ekleyebileceğiniz uygulanabilir çözümler öneriyor. Sağlıklı ve canlı bir cilt için basit ama etkili adımların altını çiziyor.
👉 Detaylar için: Kış Aylarında Cilt Kuruluğu Nasıl Önlenir?
Kış mevsiminde cildinizi korumak sanıldığı kadar zor değil. Doğru bakım alışkanlıkları ile hem kuruluk hem de tahriş sorunlarını minimuma indirebilirsiniz. Eğer siz de bu konuda güvenilir ve pratik bilgiler arıyorsanız, Andro Haber’in ilgili makalesine mutlaka göz atmalısınız.
Gaziantep’te Şahinbey Belediyesi tarafından açılan mefruşat kurslarına katılan kadınlar, bir yıl boyunca büyük emekle hazırladıkları ürünleri sergiyle taçlandırdı. Çeyizlik eşyalardan ev tekstiline kadar geniş bir yelpazede üretim yapan kursiyerler, hem unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını yaşatıyor hem de aile bütçelerine katkıda bulunuyor.
Belediyeye bağlı sosyal tesislerde düzenlenen kurslarda kadınlar; pike, nevresim, yastık, seccade, havlu ve çarşaf gibi ürünleri kendi elleriyle hazırladı. Kurslar sayesinde hem meslek öğrenen hem de kendi çeyizlerini hazırlayan kadınlar, yaptıkları ürünleri satarak ev ekonomisine de katkı sağladı.
Şehit Taner Cinpolat Sosyal Tesisi’nde eğitim gören kursiyerlerin eserleri, yıl sonu sergisiyle görücüye çıktı.
Özellikle el işçiliğiyle hazırlanan örtüler ve yatak odası takımları, ziyaretçilerden tam not aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025’i Aile Yılı ilan etmesi kapsamında, Şahinbey Belediyesi de Festival Park’ta özel bir sergi açtı. 60 farklı branştan eserlerin bir araya geldiği sergi, ziyaretçilerin yoğun ilgisini gördü.
Kursiyerlerin örgüyle ürettikleri bebek giysileri, oyuncaklar ve süs eşyalarından oluşturdukları aile köşesi, serginin en çok dikkat çeken bölümlerinden biri oldu. Kadınlar, bebek ve çocukları için hazırladıkları kıyafetleri de ziyaretçilerle buluşturdu.
Mefruşat kursu eğitmeni Hatice Özkan, kadınların kurs sayesinde hem meslek öğrendiğini hem de ev bütçelerine destek sağladığını belirterek şunları söyledi:
“Öğrencilerimiz önce makineleri tanıdı, ardından kendi ürünlerini üretmeye başladı. Sandıklarda saklanan kumaşları değerlendirdiler. Sonrasında siparişler almaya başladılar. Böylece hem aile bütçelerine katkıda bulundular hem de yıl sonu sergimizi zenginleştirdiler.”
Eğitim süresince kazandıkları becerilerle ürünler ortaya koymanın mutluluğunu yaşayan kadın kursiyerler, desteklerinden dolayı Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’na teşekkür etti.